Yirmi yıl profesyonel hayat içerisinde alt orta ve üst düzeylerde yöneticilik yapmış biri olarak bu kısa ve öz paylaşımı yapmak istedim.
Yönetmek: bir amaca yönelik aksiyonları kendinizi, işinizi ve ekibinizi bir amaca yönelik yönlendirerek sürdürülür kılıp en iyi sonuçları elde etmektir.
İşte tam bu bakış açısıyla, bugünkü Trabzonspor’un başarılı yönetilip yönetilmediğini irdeleyeceğim.
En başta belirtmek isterim ki Trabzonspor uzun zamandır doğru yönetilmiyor.
Çok değişim başarısızlık getirir. Çok isim değişiyor ama sonuç değişmiyor. Çok değişkenliğin olduğu bir yerde BAŞARI söz konusu olamaz. Doğru zamanda değişim olursa başarı olur. Bu arada sonuç derken de şampiyonluğu kastetmiyorum. Tam tersine Şampiyonluğu tek başına başarı olarak gören yönetimler kulübe en büyük zararları vermiştir.
Yönetirken herkesi mutlu etmeye çalışırsanız sorumluluğunu taşıdığınız amaca en büyük zararı verirsiniz.
Eleştirilmekten korkarsanız şeffaflığınızı ve doğru karar alma becerinizi kaybedersiniz
Koltuğun gücüyle her şeye bulaşırsanız, her şeyi birbirine bulaştırır, kişilerin sorumluluk almamasına sebebiyet verirsiniz.
Kritik zamanlarda doğru yerde durmazsanız, krizlere sebebiyet verirsiniz.
Çalıştığınız takımda işi doğru kişilere vermezseniz, kaliteli sonuç elde edemezsiniz.
Önceki Yönetici ve Yönetimlerle hesaplaşma, onların eksikleri üzerinden beslenmeye ve yürümeye çalışırsanız daha ileriye gidemezsiniz.
Sorumluluğunu aldığınız kurumu kendinizden ve her şeyden daha büyük görmezseniz dik duramazsınız.
Kurumunuzun önceliklerini doğru belirleyemez kaynaklarınızı yanlış kullanırsanız, verimsizliğe sebebiyet verirsiniz.
Başardıklarınızı söylediğiniz kadar, en az başaramadıklarınızı da mazeret oluşturmadan söyleyebilmelisiniz.
Çok konuşarak çok şey anlatmaya çalışırsanız, hiçbir şey anlatmamış olursunuz.
Sorumluluk verdiğiniz kişileri, aleni eleştirir, işlerine karışır onları rencide ederseniz, onları dinlemeyen, ya da onlardan beslenmeye çalışan kümeleşmeler yaratırsınız.
Ekibinizdeki başarılı kişileri rakibiniz görürseniz ve buna takılırsanız takımınızı bölersiniz.
Kısacası Yönetmek; sadece bir ünvan ya da bir kartvizit işi değildir. İsim olmak ile Lider olmak arasındaki ince çizgiyi anla(ya)mazsanız sorumluluğunu taşıdığınız kuruma en büyük zararı siz verirsiniz.
Şimdi sizlere sorum şu; “Sizce Trabzonspor iyi mi yönetiliyor?”
Bu yazı kişileri hedef edinmiş bir yazı değildir.