Gerekçeli karara göre, G.M.S. isimli kadın ile Azerbaycanlı C. Balayev 2013'te evlendi. Çift, kısa süre sonra boşanma davası açarken 2014'te müşterek çocukları dünyaya geldi. Boşanma davasını karara bağlayan Manavgat Aile  Mahkemesi, babanın hiç görmediği çocuğun velayetini anneye verdi.

Anne G.M.S, geçen yıl çocuğun Balayev olan soyadını kendi soyadıyla  değiştirmek için Ankara 4. Aile Mahkemesinde dava açtı.

Dava dilekçesinde ortak çocuğun babasını bir gün bile görmediği,  babanın çocuğunu görmeye gelmediği, aramadığı, çocuğun da neden soyadının  annesinin soyadıyla farklı olduğunu sorguladığı ifade edildi.

Dava dilekçesinin tebliğ edildiği davalı eski eş herhangi bir beyanda  bulunmazken yargılama sırasında tanık olarak dinlenen kişi de davacı kadının  beyanlarını doğruladı.

Yargılama sonucunda Hakim Serpil Aydın, davayı kabul ederek 6  yaşındaki çocuğun Balayev olan soyadının annenin soyadıyla değiştirilmesini  kararlaştırdı.

MAHKEME, ÇOCUĞUN YÜKSEK YARARINI GÖZ ÖNÜNE ALDI

Mahkemenin gerekçeli kararında davacı kadının, velayet hakkının  kullanımından kaynaklı olarak çocuğuna kendi soyadını vermeyi istediği  belirtildi.

Çocuğun soyadını belirleme hakkının da velayet hakkı kapsamında  kaldığı kaydedilen gerekçeli kararda şu değerlendirmelerde bulunuldu:

"Aynı hukuksal konumda olan erkeğe velayet hakkı kapsamında tanınan  çocuğun soyadını belirleme hakkının kadına tanınmamasının velayet hakkının  kullanılması bakımından cinsiyete dayalı farklı bir muamele teşkil edeceği,  evlilik birliği içinde doğan çocuğun taşıdığı ailenin soyadını evlilik birliğinin  sona erdirilmesi ile kendisine velayet hakkı tevdi edilen annenin kendi soyadı  ile değiştirmesini engelleyici yasal bir düzenlemenin bulunmadığı ve çocuğun  soyadı değişmekle kişisel durumun değişmeyeceği açıktır."

Kararda, çocuğun annesiyle aynı soyadı taşımaması nedeniyle kendi  kendisini sorguladığı ve bunun çocuğun psikolojisini etkilediği ifade edildi.

Kararda, çocuğun yüksek yararı göz önüne alınarak soyadının annenin  soyadıyla değiştirilmesinin haklı neden olduğu kaydedildi.

AVUKAT BİLİCİ'NİN DEĞERLENDİRMELERİ

Davacı kadının avukatı Fırat Bilici yaptığı açıklamada,  kadın erkek arasındaki eşitliği sağlamak adına Anayasa Mahkemesinin de bu konuda  verdiği bir karar bulunduğunu söyledi.

Bilici, şunları dile getirdi:

"Erkek, velayet kendisinde kaldığı zaman soyadını çocuğuna  verebiliyordu ama bugüne kadar kadına böyle bir hak tanınmamıştı. Anayasa  Mahkemesinin kararından sonra şansımızı denedik ve boşanma davasından sonra  kadının soy ismini çocuğuna verebilmesi için isim davası açtık. Bu, nüfus  kaydının düzeltilmesi davası değil, isim davasıydı."

Mahkemenin tanık beyanları, Anayasa Mahkemesinin kararı ve Yargıtayın  son zamanlardaki içtihatlarını dikkate alarak davayı kabul ettiğini belirten  Bilici, "Zaten bu da cinsiyet ayrımcılığı yapılmamasının gereğiydi." diye  konuştu.