Yarın mübarek Ramazan Bayramı’nı idrak edeceğiz. Tüm müslümanların bayramını şimdiden kutluyorum sağlıklı sıhhatli huzur dolu nice bayramlara kavuşmayı Yüce Yaradandan temenni ediyorum.

Öncekilke Trabzon’da Ramazan ayı boyunca halkımızın huzur içinde ibadetini yapıp, dini vecibelerini yerine getirmesinde emeği geçenlere asayişte hiçbir sorun yaşamamıza imkan sağlayan Emniyet Müdürümüz Ertan Yavaş’a, Trabzon Belediye Başkanı Orhan Fevzi Gümrükçüoğlu ve ekibi ile ve halkımıza hizmet veren tüm özel sektör sahiperi çalışanları ve esnafımıza teşekkür ediyorum.
Belediye’den tek ricam  Bediha Akartürk ismi ve o kalitesiz organizasyonunu bird aha Trabzon’a yanaştırmasın Türkiye’nin her tarafından bir kaos, bir hengame varken, Trabzon huzur içinde yaşadı Ramazan’ı.

Emeği geçen herkese teşekkür ediyorum.

Ramazan eğlence ayı değildir diyenler Ramazan bitti hadi size göre şimdi 11 ay eğlence ayıdır. Yapın bir organizasyon doldurun Zağnosu’da bir eğlence görelim. Dolduramayız diyorsanız da boşa konuşmayın. Ramazan bal gibide eğlence ayıdır. Oruç müslümanın neşesidir. İnsanlar gündüzleri nefislerini terbiye edip, akşamlarıda birlik ve kaynaşma içinde biraraya gelirler. Bunu sağlamakta Belediye’nin görevedir, belediyede bu görevi yerine getirmiştir. Şimdi sıra sizde bekliyorum.
Evet evet size diyorum sayın muhalefet.

MİLLİ EĞİTİM MÜDÜRÜ ÖZÜR DİLEMELİ

Ramazan ayı hafızamızı yoklarken aklımıza Trabzon Milli Eğitim Müdürü Tamer Kırbaç’ın o inanılmaz gafı geliyor. Sürgün edilen Sosyal Bilimler Lisesi öğrencileri için sarfettiği.

Kız ve erkek öğrenciler aynı merdivenleri kullandığı aklıma gelince uykularım kaçıyor sözü varya, İran Milli Eğitim Bakanı bile böylesine bir açıklama yapmamıştır bugüne kadar.
Trabzon’un ağırlığını kaldırmak zor iştir, özür dilemek de büyük bir erdemliktir.  Nacizane tavsiyem özür dileyip affımı istiyorum değerli Trabzon halkından demesidir.

Trabzon Valisi Sayın Recep Kızılcık haddini bildirir diye düşündüm ama nereden bileyim o ta 5 ay önceden kendi derdine düşüp Ankara’nın yolunu tutmuş ama yinede yaranamamış.

Vali Kızılcık’ın ataması da normal değil bence. Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan’ın evinde ziyaret ettiği tek Vali olan Kızılcık’ın yeni bir görevlendirme yapılmadan merkeze alınması düşündürücü.

Etik olan bir byükelçilik veya İçişleri Bakanlığı’nda önemmi bir görev ile bu değişimi yapmaktı. Demek gerek duymamış, sevgisi o kadarda derinden değilmiş Başbakan’ın Vali Kızılcık’a.

Biz kendisini, kişiliğini, yakınlığını sevdik. Trabzon için verdiği mesailer nedeniyle teşekkür ediyorum kendisine.

Allah yolunu açık etsin.

ÇAKI GİBİ MÜFTÜ JET GİBİ GİTTİ

Birde Müftümüz Veysel Çakı gitti, Ak Parti Trabzon İl Başkanı Adnan Günnar son dönemlerde atamalara müdahil olmaya başladı desek yalan olmaz.  Eğer gerçekten hak etmişse iyi etmiş, eğer bir bürokrat şehirde halkına, çalışanına zulm ediyorsa İl başkanıda gereğini yapmazsa suçlu olur.

Ama müftünün konuşmasına bakılırsa bedduası çok kişiyi tepe taklak eder.

Benim çok diyaloğum olmadı, ama Trabzon’da ilk kez cami cami gezip ‘Ben bir garip İmamım’ diyerek  ego yapmadan cemaate namaz kıldıran, şovmenlik yapmayan, üstüne yaranmak için kırk takla atmayan bir kişi olarak tanıdım onu. Art niyetli biri değil benim gözümde ve bizzat dinleyeceğim bu atama hikayesini ondan. İnşallah tepenin arkasında bir kurt yoktur…

Bir diğer atamada Taka Gazetesi yöneticisi Zeki Sancak’ın İller Bankası’na atanması. Zeki Sancak bana meslekte çok şey katmıştır. Birlikte adliye haberlerini takip ettiğim azimli ve başarılı olmayı hak eden yufka yürekli art niyetsiz bir isimdir. İnşallah Bakan’ın danışmanı olur. Ben mutluluk duyarım. Benim irdelemek istediğim bu atamaya bakarken perdenin arkasını görmek. Aslında bu atamaya baktığınızda bile Trabzon Valisi Recep Kızılcık’ın gitmesi ile Çevre ve Şahircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar arasında bir bağlantı kurabilirsiniz.
Sancak neden Milli Eğitim Müdürlüğü’ndeki rahat görevinden alınmış okula öğretmen olarak gönderilmişti? Bunu kim neden yapmıştı? Ve Sancak sonrasında kime rağmen yeniden daha rahat bir göreve getirildi? Tabii ki Vali Kızılcık’a ragmen!
Herkes bu atamayı ‘Bakan danışmanı Sadık Soylu yaptı’ dedi. Ama işin gerçeği ilk seferinde durdurulan bu atamanın AK Parti Trabzon İl Başkanı Adnan Günnar’ın kefil olmasıyla yeniden gündeme getirilip gerçekleşmesi idi.

Bu önemli ayrıntı ile de Vali Recep Kızılcık’ın gitmesi arasında bir bağ kurulması mümkün.

Diğer bir önemli gelişmede Merkez İlçe Başkanı Temel Altunbaş’ın olması gerektiği gibi yönetimi ile görevden istifa etmesi.

Bu konuda benim görüşüm yeniden atanacağıdır. Adnan Günnar Altunbaş’ı atamamak gibi bir risk almaz.

Ama Altunbaş eğer kadrosunu çalışacak yöneticilerle değiştirmezse, yerel seçimde bütün işin sırtına kalacağını belirtmek isterim.

Trabzonspor’dan da birkaç kelam edip yazımı solandıracağım.  

Dün takımımız önemli bir transferi gerçekleştirecekken, Trabzon basınından empoze edilen kulüp ile ilgili olumsuz haberler nedeniyle iş direkten döndü. Görmedik, şahit olmadık ama duyduk.  İyide olmadı. Taraftar transfer transfer diye bağırırken kendi içimizden hançerlenmek bu olsa gerek.

Bazı meslektaşlarımız Trabzonspor’u ve yönetimini desteklediği zaman yandaş, böyle yazı yazılır mı, böyle haber yapılır mı? kaç lira aldın takımdan diyen bazı körler, Barrios’un neden gelmediğini, menajerlerinin neden son anda vazgeçtiğini iyi araştırıp kamuoyuna açıklasınlar. Trabzonspor’suz da Trabzon’un nasıl bir şehir olacağını iyi irdelesinler.  

Yeri geldiğinde koltuk kapmak veya koltuğunu korumak uğruna birilerine şoförlük, çantacılık, danışmanlık, sekreterlik, yaparken etikliği eteklikle karıştırıanlar, ekmek yediğiniz yere tekmek vurmayın.

Kısmen bakıldığında Trabzonspor olmasa bu şehirde ne ulusal ajans kalır ne de 8 tane yerel gazete.

Trabzon’u küçümsüyorsun diyeceksiniz, katiyen böyle bir düşüncem yok fakat görünen köy kılavuz istemez.
Takımımıza sahip çıkmamız gereken anlarda en büyük ihaneti edenlere bu şehir her zaman gereken dersi vermiştir bu camia. Kimilerinin beynine kazımıştır Trabzonspor’u, kimilerinin topuğuna, kimilerinin de camlarına….

O nedenle kritik süreçlerde daha akli selim davranalım, takımımıza sahip çıkacak, uyarıcı, yönlendirici, eleştirisel haberlerin yaparken ayağı yere basan sağlam delillerle konuşalım. Trabzon basını Trabzonspor’un kötü dedikosunu yaparsa İstanbul basınına kızmaya hakkımız olur mu?