Yazın gelişini, baharın çiçek döşenmiş çimenliklerinden anlarız bizim coğrafyada.

Karadeniz sahilden yaylalara yeşile bürünmeye başlayınca, köylerde bir hazırlık sevinci de yaşanır.

Karadeniz'de yaylacılık bir tutkudur, gelenektir, yaşlıların kalbinde "Oh be, bir temiz hava aldık" dedikleri doyumsuz keyfin adıdır.

Haziran ayında yayla göçü başlayacak bu diyarlarda.

Eski Türklerin bir yaşamsal hareketi olan bu kült, şimdiki zamanda daha çok bir geleneği yaşatmak gibi yapılıyor.

uzlu5

Şimdilerde az kişinin yaptığı yaşama dair bu hayatı bir film gibi gözler önüne sermeye çalışıyorum.

Doğanın en güzel renklerini arayıp bulduğum bu diyarlarda güzel hikayeler oluşturuyorum. Son filmim... Haydee... Vargit'te bu renklerden birini anlatıyordu...

Zifin çiçekleri açacak, komarlar mor sümbül gibi mis mis kokacak. Göçler başlayacak, ıssızlıktan bunalmış "Hayde gelin" diyen yaylalara. Yollar şenlenecek, hal hatır sorulacak.

uzlu4

Çok kederli bir yılın ortasına gelirken depremle sarsılan yüreğimizi sarmalarken bir seçim süreci ile çok yorduk ve kırdık birbirimizi.

Çok yağmurlar yağdı, ruhumuz güneşi aradı. Umut ettik yeniden yaylalarda horon tutmaya. Dağ taş çiçeklenir. İnsan yaşamak için hep çok sevinçler bulacak. Hayatın güzelliği de budur. Küle dönsen de, yeniden toparlanıp gül olma zamanıdır.

uzlu2

Beşinci Mevsimin adı olmalı "mutluluk". Herkes hayatının içinden kendi mutluluğunu alıp sahip çıkmalı. Yoksa nasıl yaşanır hengâmesi değirmen taşı gibi öğüten bu dünyada?

Gidiyorum yaylaya, su bağlaya bağlaya, Aç beyaz kollarını, gel sallaya sallaya. Su gelir hark uyanır, dağlar yeşil boyanır, Sen orada ben burada, buna can mı dayanır?

uzlu3uzlu1