Bazen duyduklarımızdır
Bazen Söylediklerimizdir
Bazen okuduklarımızdır
Bazense sormadıklarımızdır
Sormadığımız sorulara dayanarak verdiğimiz kararlar, insanlar hakkında öyle kanaatler oluşturuyor ki, değiştirebilene aşkolsun.
Başımdan geçen bir olayla bu konuya açıklık getirmeye çalışacağım;
Bir akşam spor malzemelerimi almak için, eve gitmemiz gerekti. Yanımda 15 yaşındaki oğlum ve bir arkadaşım vardı. Siteye vardığımızda güvenlik kapısını açmak için kumandaya bastım. Ve kapı açılmaya başladı. Oğlum daha hızlı olmak adına araçtan indi. Siteye açılan araç kapısından değil de daha uzakta olan yaya kapısından giriş yaptı, koşarak gitti. Bana göre yolu uzattı. Yolu uzattı dediğim şey de 3 saniyelik zaman dilimi aslında. Benim yargılarım var ya, işte önemli olan bana göre olması. Sonra araç kapısı da açıldı ve içeri girdim.
Bu esnada yanımda olan arkadaşla biz şunları konuşmaya başladık; “Alışkanlıklar ne garip şey, bak yol kısa olduğu halde çocuk alışkanlıklarından dolayı yaya kapısından içeri girdi. Halbuki açılan bu kapıdan içeri girip daha hızlıca gidebilirdi. İnsanlar hep böyle işte. Azıcık düşünmezler...” Anlayacağınız oğlumu malzeme edip bütün insanlığa varacak laflar ediyoruz. Yargılar, alışkanlıklar, zeka, pratiklik vs vs. Biz çok biliyoruz ya! O çocuk ya işte! O an aklımdan geçen yargıları ben biliyorum. Utanmasam çocuğa SALAK bile diyeceğim.
Oğlum evden çantayı alıp geldi. Ben çok akıllıyım ve her şeyi gördüm ya! Çocuğa da ne kadar akıllı olduğumu göstermeliyim... Ben de gördüklerimin yüksek güveni ile bütün ukalalığımı takınıp, sevimli görünmeye çalışarak oğluma sihirli yorumumu yapıyor ve soruyu soruyorum:
- Oğlum, açılan kapıyı görmedin mi? Neden boşuna yolunu uzatıyorsun? Aradan geçip gitseydin ya! Daha hızlı giderdin.
Oğlum gayet sakin cevap veriyor:
- Baba kapının sensörlü olduğunu biliyorsun. Ben oradan geçseydim kapı duracaktı. Ve siz dışarıda daha çok bekleyecektiniz. Sizin dışarıda daha fazla beklememeniz için ben yaya kapısından giriş yaptım.
Bu cevabı aldıktan sonra yanımdaki arkadaşla birbirimize baktık. Muhtemelen ikimiz de aynı şeyi düşündük.
Bilin bakalım neler düşündük?