61SAAT HABER SERVİSİ - Trabzon Büyükşehir Belediye Meclisi İYİ Parti Grup Başkan Vekili Davut Çakıroğlu, son yerel seçimlerde partilerinin Trabzon Büyükşehir Belediye Başkan adayı olan ve KTÜ Rektörlük Seçimlerinde adaylığını açıklayan Prof. Dr. Atakan Aksoy’un sözlerini isim vermeden eleştirdi. 
Aksoy’un bir gazeteye verdiği röportajdan yola çıkarak sosyal medya hesabından paylaşım yapan Çakıroğlu, dikkat çeken ifadeler kullandı. 
Çakıroğlu, “Siyasetten kariyer devşirmek
Siyaset nedir, ne değildir konusu toplum tarafından sürekli tartışılır.
Kimine göre "yolunu bulmak" kimine göre ise "millete yol bulmaktır" siyaset.
Biz bu tartışmayı sulha erdirecek kişileriz çünkü milletin siyasetçi dediği kimlikleriz.
Öne atılan, vitrine konan ya da yeni vitrinlerde kendine yer edinmeye çalışan çoğu kişi malesef siyasetin toplum boyutundan, toplum boyutundan uzaklar.
Şahsi ikbal, istikbal kahir ekseriyette siyasette varolma sebebi olmuş.
Toplumun kanayan hiçbir yarasına parmak basamayanlar, merhem olamayanlar, daha ileri gideyim sesini çıkaramayanlar belirledikleri hedeflere yaklaşmak, ulaşmak için biranda saraycı oluveriyor.
Susmakla konuşmak ikilemini çokça yaşadığım olmuştur.
Bu olayda da "nasılsa biri tepki gösterir, şark kurnazlığına müdahil olur" diye bekledim ancak kimseden ses yok” ifadelerini kullanarak paylaşımına başladı. 

BELEDİYEYE DEĞİL, VALİLİĞE ADAY OLSAYDIN
Ardından KTÜ Rektörlüğü için adaylığını koyan Prof. Dr. Atakan Aksoy’un sözlerini sayfasına taşıyarak eleştirilerini sıralayan Çakıroğlu, “Konu KTÜ Rektörlük seçimi ve daha önce Partimizden aday olan, ittifak adayımız bir arkadaşımızın yerel basına yansıyan bir röportajını gördüm.. okudum..
Anlayamadım.. anlamlandıramadım..
Önce Demokrasiyi yok sayıyor ve yüzlerce öğretim üyesinin iradesini Sayın Cumhurbaşkanına teslim ediyor.
Ögretim üyeleri seçerken kargaşa oluyormuş ancak Sayın Cumhurbaşkanının direk ataması çok güzel bir uygulamaymış.
İnsana sormazlar mı "neden o zaman belediye başkanlığına aday oldun, valiliğe aday olsaydın"?
Seçim döneminde ortaya koyduğu ve rasyonellikten uzak birçok teorinin neden halihazırda belediyeler tarafından satın alınmadığından da dem vuruyor.. Oysa biz hala millet nazarında deli saçması olarak anlaşılan çoğu teoriyi toparlamaya çalışıyoruz.
Muhalefet diye tabir edilen ittifak adayı olduğu dönemde bile tek satır iktidar eleştirisi yapmayan, yapamayan bu arkadaşın gerçek niyetini şimdi Sayın Cumhurbaşkanına methiye dizerken anlıyoruz..

BEDAVAYA REKLAM YAP, ŞİMDİ DE REKTÖR ADAYI OL
Doktor iken aday adayı ol Profesörtitri elde et, Profesörken aday ol, bedava reklam yap şimdide Rektör adayı ol..
Ve bugün daha muhalefet adayı olarak afişleriniz direklerden temizlenmeden iktidarcı ol, duygularla dualarla iktidarın sempatisini almaya çalış.. 
İğneyi kendimize çuvaldızı başkalarına batırmayı bilmeliyiz.
Biz iktidar odaklarını "siyaseti şahsi işlerine alet ediyorlar diye eleştiriyorsak" dönüp kendi mahallemizde külhanbeyi yaptığımız insanlara da bakmalıyız, bakabilmeliyiz..
Bu bugünde kalan ya da bir kişi üzerinden görebileceğimiz bir durum değil. Belki de siyaset olgusu değil ancak bu kimliklerin hem siyasetten hem de devlet içinden ayıklanması, ayrı tutulması gerekir.
Siyasetin itibarı, kadro ve kalite sorunu biz bunlara tepki vermediğimiz sürece hep sorunlu halde olacaktır.
Hedefiniz Rektörlük ise bilim camiasında yayınlanan makaleleriniz, alanınızda teze dönüştürdüğünüz teorileriniz, elden ele dilden dile dolaşan yayınlarınız uğraşınız, reklam tabelanız olmalı.
Siyaseti reklam tabelası olarak kullanmamalısınız ve nasılsa millet yer, satın alır diye ortaya tutarsız birçok done atıp, köşenize çekilerek sizden sonra da milletin huzurunda olmak zorunda olan kişileri çıkmaza sürüklemeyeceksiniz”