Geçen haftalarda yazmıştık "Trabzonspor 1 ileri, 2 geri..." diye, bu hafta 1 ileri modunu yaşadık ve Bordo-Mavililer sahadan sadece 3 puanla ayrıldı. Sadece 3 puan vurgusu yaptık çünkü Trabzonspor'un evinde böyle bir oyun oynama hakkı yok, hemde rakip Pendikspor iken...

Nereden bakarsan bak negatifler, pozitiflerden çok çok daha fazla! Uğurcan'ın ısrarlı yavaş oyun isteği, stoperlerin temassız oyunu, takımın genelindeki ruhsuzluk, 90 dakikanın çoğundaki kırılganlık vs. Aslında bu negatif durumlar yeni de değil... Trabzonspor kazansa da kaybetse de oyunun hakimi olamıyor, rakip üzerinde baskı kuramıyor, aksine kalesinde fazlasıyla baskı görüyor ve ecel terleri döküyor.

Bunun yanında 3 puandan başka kazanım yok muydu? Az da olsa vardı aslında... 25 dakika 10 kişi oynayan Trabzonspor'un, rakibe sadece 1 pozisyon vermesi kayda değer bir durumdu! Kaldı ki son 7-8 dakika Onuachu da yoktu ve takım adeta 9 kişi oynadı. Hazır Onuachu demişken, dev forvet 3 maçta da resmen takımı omuzlarında taşıdı... Ve bugünün pozitiflerinden biri de Eren'di! Keza Eren sezon başından bu yana takımın en iyisi dersek, abartmış olmayız diye düşünüyorum.

Ve yine yeniden Bardhi! En iyi zamanında da şimdi de söylediğimiz tek şey var, Bardhi'den Trabzonspor'a fayda olmaz! Fountas varken hocanın Bardhi ısrarını açıklayacak bir cevap olduğunu düşünmüyorum.

Son olarak Mendy'nin kırmızı kartı... Bir futbolcuyu ikinci sarı karttan, oyun dışı bırakacaksanız bu ikinci sarı kart asla tartışmaya açık olmamalı. Fakat Mendy'nin gördüğü ikinci kart ortada! Hakem bu fahiş hatasıyla sadece Pendikspor maçında değil Adana maçında da Trabzonspor'u zora sokmuştur...!